Ana Sayfa Ziyaretçi defteri Resim Galerisi Etkinlikler Sitenin Amacı Misyonumuz Vizyonumuz
Ara

Menü
  • Ana Sayfa
  • Z.Defteri
  • Mezunlarımız
  • Resim Galerisi
  • Sitenin Amacı
  • Vizyonumuz
  • Misyonumuz
  • Biyoloji Müzesi
  • FUtbol Takımı
  • Önemli Linkler
  • Van İlimiz

VAN CUMHURİYET LİSESİ | van | resim | video | iletişim | van lisesi | haber | e-okul | gazete | cumhuriyet

  • Ana Sayfa
  • İletişim
  • Atatürk Köşesi
  • İlkelerimiz
  • Sitenin Amacı
  • Misyonumuz
  • Vizyonumuz
  • Van Cumhuriyet Lisesi Biyoloji Müzesi
  • Rehberlik
  • Etkinliklerimiz
  • Sizden Gelenler
  • Cumhuriyet Lisesi Resim Galerisi
  • Sohbet
  • Van İlimiz
  • Pansiyonumuz
  • Önemli Linkler
  • İngilizce-Turkce Sozluk
  • Bir Konu
  • Oyunlar
  • Fıkralar
  • Şiirler
  • Resim Galerisi
  • haber1
  • Anket
  • Futboltakimi

Fıkralar

FIKRALAR

Mantık

Amerika'ya Oxford üniversitesine matematik tahsili için giden genç sömestri tatili için evine dönmüştü. Annesi, dört gözle beklediği çocuğu için en güzel hazırlıkları yapmıştı. Özellikle de, oğlunun tavuk sevdiğini bildiği için, nar gibi kızarmış iki de tavuk yapmıştı.
Çocuk eve girince büyük bir sevinçle karşıladılar ve anne oğlunun uzun yoldan geldiğini ve çok acıkmış olduğunu düşünerek hemen onları mutfağa aldı. Nar gibi kızarmış tavuklar ise masada, en tok adamın bile iştahını kabartacak şekilde ihtişamlı duruyordu. Baba oğluna sordu:
- Eee! Anlat bakalım oğlum üniversitede neler öğrendiniz?
- Baba, pek çok şey gördüğümüz söylenemez. Fakat bize 'mantık' diye bir konu öğrettiler. Harikulade bir şey! Bak baba, bu mantık sayesinde mesela masada üç tane tavuk olduğunu sana ispatlayabilirim.
Baba büyük bir hayret içerisinde:
-Yaa! Öylemi!.. Nasıl ispatlayacaksın?
- Bak baba, şu 1. tavuk şu ise 2. tavuk değil mi?
- Eveet?
- İşte 1, 2 daha 3 eder. O halde masada 3 tavuk vardır.
- Yaa! Öyle mi!..
Baba büyük paralar harcayarak, büyük umutlarla, büyük bir ülkenin en büyük üniversitesine gönderdiği oğlunun böyle saçma sapan şeyler öğrenerek dönmesine canı çok sıkılmıştır ve hanımına dönerek kızgın bir sesle:
- Bak hanım şu 1. tavuğu sadece sen yiyeceksin. 2.sini de ben yiyeceğim. 3.sünü de oğlumuz yesin...

Matematik Dili

Baba, küçük çocuğu ile sohbet ediyordu: - Bugün okulda ne öğrendiniz?
- Üçgenin alanını baba. - Ya öyle mi? Söyle bakalım neymiş üçgenin alanı?
- Yatayı ile dikleşiminin vuruşumunun bir bölü iki katıdır. - Olur mu çocuğum. Üçgenin alanı, tabanı ile yüksekliğinin çarpımının yarısıdır. Bir köşede onları dinlemekte olan dede söze karışır: - İkinizin de söylediği yanlış! Bir müsellesin sathı, mesâi kaidesi ile irtifânın hasıl-ı darbının nısfına müsavidir...'

Halk Dili

Bir varmış bir yokmuş, zamanın birinde bir medrese varmış. Bu medresede avâm(halk) lisânı ile konuşmak yasakmış, konuşanlara ceza verirlermiş.
Bir gün talebeler, hocaları ile birlikte bir mesîre yerine teferrüce(pikniğe) gitmişler. Hoca talebelerden birisinin 'su içtim' dediğini işitmiş. Talebeye kızgın bir şekilde:
- Size kaç defâ lisân-ı avâm ile ifâde-i merâm eylemeyeceksünüz dedüm. İmdi şöyle demelüydün; 'Bir kadeh-i lebrîz-i hoş-güvârı nûş ile, teskîn-i âteş-i dil-figâr ve iktisâb-ı ferâh-ı bî-şümâr eyledim.'
Talebeyi bir güzel fırçalayan hoca bir daha böyle konuşması durumunda cezasının falaka olacağını da ifade etmiş.
Bir müddet sonra hoca, geçmiş mangalın başına. Bu esnada bir kıvılcım sıçramış hocanın kavuğuna. Biraz önce haşlanan talebe görmüş vaziyeti. Koşmuş hocanın yanına telaş içinde, söyleyememiş 'kavuk yanıyor!' diye, başlamış söze havas lisânı ile:
- Ey hâce-i bî-misâl ve ey üstâd-ı zî-kemâl bu şâkird-i pür-kelâl size şu vech ile arz-ı hâl eyler ki; bir şerâre-i cevvâl, bî hikmet'il-müteâl, nâr-ı mangaldan pür-tâb ile ser-i âlînizdeki kavuğu iş'âl eylemiştir!.. demiş. Lâkin deyinceye kadar da kavuk yanmıştır.

Karne

Karne günüydü. Küçük oğlan okuldan döndü. Annesi : Karnen nerede? diye sordu. Çocuk güldü : -Arkadaşıma ödünç verdim. Babasını korkutacak...

Okul Dönüşü

Nuri okuldan eve bir gözü mosmor dönmüştü. Annesi çıkıştı:
"Aşk olsun yine mi dövüştün okulda? "Şey büyük bir çocuğun küçüğü dövmesine engel olmaya çalıştım da anneciğim."
"Aferin bak bu cesaret işi. Kimdi o küçük?"
Nuri gayet sakin;
" Ben! "

İmtihanlara Bekliyorlar

Yıl sonunda öğrenci, uzaktaki ailesine gönderdiği faksta şunları yazıyordu;
"Babacığım okullar kapandı. Öğretmenler beni çok seviyorlar. İmtihanlara tekrar bekliyorlar."

Resim

Leyla, ağacın altına oturmuş resim yapıyordu. Babası kızın elindeki bomboş kağıdı görünce sordu : -Leyla, ne resmi yapıyorsun bakayım? -Çimenlikte bir keçi resmi. -Çimenler nerede? -Keçi hepsini yedi. -Ya keçi?... -Yiyecek bir şey kalmayınca o da gitti.

Sürtünme Katsayısı

Hoca bütün öğrencileri kaldırıp rutin sorular soruyormuş; Hoca: "Arabadasın çok sıcak ne yaparsın?" Öğrenci: "Camı açarım." Hoca: "Peki içeri giren havanın sürtünme katsayısı nedir?" Öğrenci: "Bilmiyorum." Hoca: "Otur, sıfır!" Bu böyle bir değil iki değil, bütün sınıfta sürmüş herkes dökülüyor. Hoca sonunda Temel'i kaldırmış; Hoca: "Oğlum otobüstesin, çok sıcak, ne yaparsın?" Temel: "Ceketimi çıkarırım" Hoca: "Ama oğlum çok sıcak..." Temel: "Gömleğimi çıkarırım..." Hoca: "Oğlum arabanın içi halen çok sıcak, sıcaktan patlamak üzeresin, ne yaparsın?" Temel dayanamamış: "Hocam ne yapın edin, ben o camı açmam!"

3 ziyaretçi (24 klik) kişi burdaydı!

Bugün Ziyaretçi : 3 Sayfa Gösterimi : 24 İp Adresiniz : 216.73.216.97
Site Tasarım: KMD Tasarım © 2009 MEB Van Cumhuriyet Lisesi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol